Manevi Destek Birimi
Dünya Sağlık Örgütü tarafından “sağlık” kelimesinin tanımına fiziksel, zihinsel ve sosyal yönlerin yanı sıra manevi (spiritual) kelimesi de ilave edilmiş ve tam iyilik hâli açıklanmıştır. Dolayısıyla hastalıkların tedavisine holistik (bütüncül) bir bakış açısı getirilmiş. İnsan, sadece biyolojik olarak tek boyutlu bir varlık olmadığı anlaşılmıştır. İnsan’nın farklı boyutları da vardır. Dünya genelinde insan denilince, biyopsikososyospiritüel bir varlık olarak kabul edilmiş olmaktadır.
Bu yüzden;
663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye ve 01/08/1998 tarihli ve 23420 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ‘‘Hasta Hakları Yönetmeliği’nin’’ ‘‘ Dini Vecibelerini Yerine Getirebilme ve Dini Hizmetlerden Faydalanma’’ konusundaki 38. Maddesi’ne,
Keza, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki var olan Kanun’a,
Binaenaleyh, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında 07.01.2015 tarihinde imzalanan “ Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü ” sağlık tesislerinde, talep eden hastalara, hasta yakınlarına ve hastane personeline, içinde bulundukları şartlar göz önünde bulundurularak hastaların iyileşme süreçlerine katkıda bulunmak için moral, motivasyon ve manevi destek sağlamak, dini / manevi konularda danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunmak amacıyla Diyanet personeli görevlendirilir şeklindeki protokole,
Aynı şekilde, Sağlık kuruluşlarında hastalara manevi destek hizmeti sunulmasıyla ilgili 09 Temmuz 2018 tarihinde 30473 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 703 numaralı Kanun Hükmünde Kararnamenin 141. Maddesinde bildirildiği şekliyle Sağlık Tesislerinde Manevi destek hizmeti sunma görevi T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığına tevdi edilmiştir. Şeklindeki kanuna,
Diğer taraftan Hasta Hakları Yönetmeliği, 38. Maddesinde; ‘….hastalara dini telkinde bulunmak ve onları manevi yönden desteklemek üzere talepleri halinde, dini inançlarına uygun olan din görevlisi davet edilir…’ denilmiştir. Şeklindeki yönetmeliğe,
İlaveten, Dünya Tabipler Birliği Hasta Hakları Bildirgesi. 11. Maddesinde;…hastanın kendi inandığı dine mensup bir din adamının yardımı da içinde olmak üzere ruhi ve ahlaki bir teselli istemeye veya reddetmeye hakkı olduğu…’ bildirilmiştir. Şeklindeki bildirgeye,
Bütün bu hususlar göz önüne alınarak, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında 07 Ocak 2015 tarihinde imzalanan “hastanelerde manevi bakım ve dini danışmanlık” hizmeti sunulmasına yönelik işbirliği protokolünün de imzalanmasıyla bu protokol çerçevesinde, Maneviyat psikolojisi alanında eğitimli Diyanet İşleri Başkanlığı uzmanları hizmet vermeye başlamıştır. Manevi Destek Biriminde, hasta ve hasta yakınlarına dini motifleri de içeren sabır, şükür, tefekkür, dua pratiği, kader anlayışı ve inancı gibi dinsel – tinsel temaların yer aldığı bilgilerle manevi olarak yardım sağlanmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı'mızın yaptığı ortak açıklamada herhangi bir inanç farkı gözetmeksizin, her türlü inancın sahibine bu hakkın verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Proje kapsamında, Türkiye’nin çeşitli hastaneleri ve sağlık kurumlarında görev yapan uzmanlar, akademisyenler ve Diyanet yetkililerinin ortak çalışması ile Manevi Destek Birimleri kurulmuştur.
Manevi Destek Nedir?
Maneviyat, tinsellik (ruh) ve spiritüalite ile eş anlamlıdır.
‘‘Bu hastalıkta mühim olan maneviyattır, maneviyatınızı kuvvetli tutunuz.’’ Atilla İlhan
Maneviyat, dini inançları da içine alan ancak dini inançlardan daha geniş bir kavram olarak; insanın kendi iç dünyasını anlamlandırmasının dışında diğer insanlarla, evrenle, Allah’la-Tanrı’yla olan ilişkilerini kapsayan bir kavramdır.
Maneviyat üç boyutludur ve bağlantılı olma (connectedness) kendisine has özelliğidir. Üç boyut şöyle ifade edilir: 1. kişisel bağlantılılık, 2. kişilerarası bağlantılılık ve 3. Transandantal (aşkın olanla, yüce güçle) amaçlara ilişkin bağlantılılık
Bağlantılılık (connectedness) ve anlam arayışı (nöojenik boyut) maneviyatın temel unsurlarıdır.
Maneviyat ve din arasında kavramsal bir fark vardır, maneviyat dini de çevreleyen daha geniş bir kavramdır.
Din; inançlar, kurallar, ritüeller ve pratiklerle oluşan kurumsal ve kompleks bir yapıya işaret eder. Özünde ahlaki bir kurumdur. Yaratıcı güce sahip Allah’a-Tanrı’ya inanç ve teslimiyet esastır. Ayrıca, dinsel inançlar ve pratikler büyük ölçüde kutsallık temeline dayanır. Oysa maneviyat ben imgesi üzerine odaklanmıştır.
Maneviyat, yeryüzündeki çeşitli dinlerin müntesiplerine göre sistematize edilmiş muhtelif ülkelerde farklı maneviyat psikolojilerinin birbirinden farklı çalışma ve uygulamaları görülmektedir.
Maneviyat hem inananların hem de inanmayanların tümünü kuşatır.
Maneviyata duyarlı yaklaşım kişinin merhamet, affedicilik, şükür, dua, sevgi ve özgeci duygularını öne çıkarır.
Yaşamın bütünlüğünün bozulması ve ölüm tehdidinin artması anlam ve amaç sorgulamasını tetikler. Bu sorgulama kişinin manevi alanına dönmesini gerektirecektir.
Bu tür stresörler hastaların iyilik halinde değişiklik yaratmakta ve ’’yaşamın anlamı ve benim için amacı nedir?’’ sorusuyla görünür olan varoluşsal bir anlam ve amaç (Logo terapi) arayışını ortaya çıkarmaktadır.
Varoluşsal Vakum: “Ben Kimim?, Neyim? Niçin varım? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Hayat Nedir? Hayatın anlam ve amacı nedir?” gibi soruların cevapları hayatımızı anlamlandırır. İnsanın yaşamı boyunca bu anlam arayışının bir şekilde karşılığını bulması gerekir. Aksi takdirde nöojenik nevroz’a sebebiyet verir bilahare ilerleyerek psikoza dönüşmesi mümkün olacak ve tedaviye ihtiyaç duyacaktır.
Maneviyatın işlevinin artması, psikososyal sorunların azalması, işlevselliğin ve yaşam doyumunun (Transpersonel - Holotropik) artmasını sağlar.
Araştırmalarda, hastaların, kişisel, kişilerarası ve transandantal olmak üzere üç boyutta görülen manevi bağlantı durumlarındaki artışla psikolojik iyilik hali ve işlevleri arasında pozitif korelasyon saptanmıştır.
Hoşgörülü ve affedici tutumlar, dini pratikler (ibadet etme, şükretme, dua etme gibi), birinci derece yakınlara, diğer sosyal çevre unsurlarına ve yaşayan her şeye sarılma manevi uğraşları içerir.
Maneviyata duyarlı uygulamalar pratikler, inançlar ve yaşantılarla ilgili düzenlemelerdir.
Manevi Destek Birimi uygulamaları, hasta, hasta yakını ve hastane personelinden dileyenlere; kendi özelinde bireysel veya grup olarak etkin (empatik) dinleme şeklinde tezahür eder. Dinlenilen danışanların kendilerine değer verilmesini gerektirir. Dinleme neticesinde teselli kaynakları ve başa çıkma yöntemleri raporlanarak manevi desteğe başlanılmış olur. Moral ve motivasyonu yükseltme yönünden destek sağlanır. Arzu edildiği takdirde manevi destek çerçevesi içinde kalarak rehberlik te yapılabilir.
Maneviyata duyarlı uygulama sağlık hizmetlerinin anlam-amaç-bağlantı bileşenleriyle zenginleştirilmiş halidir.